“Ben bu yüzü bir yerlerden hatırlıyorum”, “Seni sanki daha önce görmüştüm” gibi cümleler, gündelik hayatımızda oldukça kullandığımız ifadelerdendir. Ancak gerçekten doğru hatırlıyor muyuz?
Gelin, insan beyninin yüz depolama kapasitesine bakalım.
İngiltere’deki bir üniversitede yürütülen araştırmaya göre, ortalama bir kişinin 5000 ayrı yüzü tanıyabileceği belirtiliyor.
Ancak yüzleri hatırlama yeteneğini etkileyebilecek elbette birçok faktör var. Örneğin bazı insanlar, bu yeteneğe daha yatkın olabilir veya beyinlerinin yüzleri depoladığı kısmı özellikle iyi gelişmiş olabilir.
Ayrıca çevre de dikkate alınması gereken kritik bir faktördür. 20 yaşına kadar küçük bir kasabada büyüdüyseniz veya çok fazla televizyon izlemediyseniz mevcut yüz havuzunuz, İstanbul’da büyük bir aileyle büyüyen ve sürekli seyahat eden birinden çok daha küçüktür.
Ek olarak yüzleri bir türlü tanıyamayan veya bu yetenekle mücadele eden kişiler de vardır.
Beyindeki fusiform yüz alanı, eğer hasar görürse veya az gelişirse, yaygın olarak yüz körlüğü olarak bilinen ve prosopagnozi ismi verilen bir probleme sebep olabilir. Yüz tanımamızı kontrol eden fusiform girus, beynimizin diğer cansız nesneler için yaptığından daha fazla ayrıntıyı yüzlerden kaydetmemizi sağlar.
Bu hastalığın hem doğuştan hem de sonradan gelen şekilleri, insanların herhangi birinin yüzünü hatırlamalarını zorlaştırır veya imkansız hâle getirir.
Ancak beynin fusiform yüz bölgesi ismi verilen kısmı sağlıklıysa, az önce de belirttiğimiz gibi hayatınız boyunca gördüğünüz yaklaşık 5000 yüzü hatırlamanız mümkün olur.